Gratis Versand in ganz Österreich
Bookbot

İskender Pala

    Dieser Autor befasst sich mit der Komplexität der osmanischen Poesie und ihrem Platz in der Volkskultur. Seine Werke haben die historischen und sprachlichen Elemente der klassischen persischen Poesie erforscht und bieten den Lesern eine einzigartige Perspektive auf ihre Entwicklung. Der Autor bemüht sich, die Schönheit und den Reichtum der alt-türkischen Literatur durch popularisierte Essays und wissenschaftliche Publikationen einem breiteren Publikum zugänglich zu machen. Seine Schriften beleuchten die tiefe Verbindung zwischen Poesie, Geschichte und Sprache und bieten literaturbegeisterten Lesern tiefe Einblicke.

    Od Midi Boy
    Atasözleri - Sözün Özünden Dünden Bugüne
    Aşka Dair
    Ah mine’l - Ask
    Fuzûlî
    Od
    • Her yazdığı romanla yüz binlerin kalbini feth eden İskender Pala yeni romanı ‘OD’ ile yeniden okurlarını selamlıyor. Od bir Yunus Emre romanı. Gök kubbemizin her zaman parlayan ve hep çok sevilen, şiirleri gönülden gönüle dolup dilden dile dolaşan Yunus Emre, bu kez OD’un ana kahramanı. İskender Pala’nın ilim ve kültür adamı olmasının yanında, yazar kişiliğinin imbiğinden geçirilerek aşkın tahtına bir kez daha oturtuluyor. 13. yüzyılın her bakımdan kavruk ve yanıp yıkılan ortamına Yunus Emre’nin gelişi tarihi atmosfer içerisinde hakiki anlamına kavuşturuluyor. Yıkıntılar ve yangınlar içinden bir gönül ve bir insanlık anıtının inşa edilişi cümle cümle anlatıyor ve elbette kalbe dokuna dokuna yol alıyor. Romanın her sayfasında Yunus’un hamlıktan saflığa geçişi okunuyor.Biliyorum,“Biz bu ilden gider olduk,kalanlara selam olsun,” demişti…Yine Biliyorum,“Bizim için hayır dua kılanlara selam olsun.” Demişti…Ve Sevgili’ye gittiği o geceden sonra adının dilden dile,Aşkının gönülden gönüle dolaştığını da biliyorum…Şimdilerde ona kimisi Âşık Yunus, Miskin Yunus…Derviş Yunus…Varsın onu da desinler.Ve Türk yurtlarında, onu en çok “Bizim Yunus” diye çağırırlar.Biliyorum…

      Od
    • Atasözleri, kültüre dair inceliklerin görülebileceği en temel söz birimleridir. Ne zaman ya da kim tarafından söylendiği bilinmez ama halk bu sözlerin doğruluğunda, derinliğinde mutabıktır.Binlerce yıllık gelenekten damıtılmış bu hikmetli sözler, İskender Pala'nın özgün yorumlamalarıyla tekrar bir araya getirildi. Günlük hayatta hangi durumlarda kullanıldıkları, hangilerinin artık kullanımdan kalktığı / kalkması gerektiği gibi aydınlatıcı bilgilerle zenginleştirilmiş bu eser, halk kültürümüz için de önemli bir çalışma.Bu çalışmada bine yakın atasözüne yer verilmiştir. ...Umarız okuyucu ve öğrencilerimiz bu bin sözden bin öğüt öğütürler ve atalar sözü hazinemizden cevherler devşirirler.

      Atasözleri - Sözün Özünden Dünden Bugüne
    • Od Midi Boy

      • 320 Seiten
      • 12 Lesestunden

      Od bir Yunus Emre romanı. Gök kubbemizin her zaman parlayan ve hep çok sevilen, şiirleri gönülden gönüle dolup dilden dile dolaşan Yunus Emre, bu kez Od’un ana kahramanı. İskender Pala’nın ilim ve kültür adamı olmasının yanında, yazar kişiliğinin imbiğinden geçirilerek aşkın tahtına bir kez daha oturtuluyor. 13. yüzyılın her bakımdan kavruk ve yanıp yıkılan ortamına Yunus Emre’nin gelişi tarihi atmosfer içerisinde hakiki anlamına kavuşturuluyor. Yıkıntılar ve yangınlar içinden bir gönül ve bir insanlık anıtının inşa edilişi cümle cümle anlatıyor ve elbette kalbe dokuna dokuna yol alıyor. Romanın her sayfasında Yunus’un hamlıktan saflığa geçişi okunuyor. (kitapyurdu'ndan alıntıdır)

      Od Midi Boy
    • “Sana Kervankıran derlerBana dertli Kerem derlerYare ikrar veren derlerNiye doğdun sarı yıldız, mavi yıldızEvler yıkan, beller bükenKanım döken, Kervankıran”Dün ve bugün…İyi ve kötü…Aşk ve inanç…Akşam Yıldızı, okurlarını bugünden alıp asırlar öncesininGöbeklitepe’sine götürüyor. İyi ile kötünün mücadelesindebir aşk yolculuğu bu… Sevginin inanca, inancın tutkuya, tutkunun hayata adım adım karıştığı noktadanGöbeklitepe hakkında bilinen her şeyeyeni bir bakış, bir ters yüz ediş…On iki bin yıl önce yaşayan kadim insandan günümüzün modern insanına evrilen anlam arayışı…Duymak istediğimiz belki de ilk insanın var oluş hikâyesi…İskender Pala’nın yetkin kalemi ve ustaca kurguya dönüşen hayal gücü, Göbeklitepe üzerine herkesi yeniden düşündürecek;Akşam Yıldızı kendi gerçekliği ile ezber bozacak.

      Aksam Yildizi
    • Daha senden gayrı âşık mı yokturNedir bu telaşın hay deli gönülHele düşün devr-i Âdem’den beriNeler gelmiş geçmiş say deli gönülRuhsatî 10 Haziran 1617 sabahı Kulaksız Kabristanı’nda hatun kişi mezarı üzerinde, biri hanım üç ceset bulundu. Erkekler mezara kapaklanmış, kadın da erkeklerden birine sarılmış vaziyetteydi. Devrin ases teşkilatı aylar sonra üçünün de aynı vakitte öldüğünü açıkladı; aşk yüzünden…

      Ask Hikayesi
    • "Kays o hale gelmişti ki, çörekotundan öd ağacına kadar her şeyin adı Leyla idi onun için, Leyla`nın adını başka adlara gizlemişti. Her şeyde Leyla`dan bir iz vardı. Kutup ve mıknatıs, Leyla; dersi okuyan da okutan da; hatta kitap da Leyla idi. Leyla "gece`ye mensup" demekti, "gece kara(n)lığında" demekti. Ah Leyla! Kaşı kara, gözü kara, saçı kara, bahtı kara çöl kızı!... Ve üç bahar geçmişti Mecnun`un sevdası üstünden..." (Arka Kapak)

      Leyla İle Mecnun
    • Mihmandar

      • 400 Seiten
      • 14 Lesestunden
      4,2(666)Abgeben

      "Peygamber'in mihmandârı! Bir arzun varsa yapayım. Bir vasiyetin varsa yerine getireyim!""Ey Emîr! Sakın Allah'ın dinini bozma, müminler arasına fitne girmesine müsaade etme. Askere adalet ile muamele eyle ve düşman karşısında can kaygusu çekme. Bana gelince, senden ve senin ait olduğun şu dünyadan hiçbir şey istemediğimi bil ve herkese böylece ilan et. Şurada can oynatan cengâverlerden son arzum odur ki Azrail (a.s) bize uğradıktan sonra na'şımı Konstantiniyye surlarına yakın götürsünler. O gün savaş hattı nerede oluşursa, bedenimi o noktaya kadar taşısınlar ve orada, savaşan mücahitlerin arasında beni defneylesinler. Ta ki atlarımızın ayakları bedenimi çiğnemiş olsun, Bizans dokunamasın. Ayrıca, eğer yapabiliyorlarsa, cenazemi kendi atımın arkasında bir sedyeye bağlayıp taşısınlar. Tıpkı Kutlu Nebi'yi getiren Kusvâ'nın Medine'de bizim hanemizi bulduğu gibi o da benim için nereye gideceğini ve nerede duracağını bulacaktır."

      Mihmandar