Mimar Sinan Mimarideki Osmanli Mührü
- 208 Seiten
- 8 Lesestunden
Sinan camileri boylesine bir butunsellik icerir: Mermeri sanatla, sanati hayatla bulusturur. Daha avluda sasirip buyulenmeye baslarsiniz. O saskinlik ve hayranlik deminde, kapiya ve pencerelere bakin: Pencerelerle duvarlarin buyuleyici uyumunu, kundekri kapinin kubbelere yukselisini, kudret eliyle serpistirilmis hissini veren “cil cil kubbe”lerin yer yer minarelesip gozu hic rahatsiz etmeden sonsuzluga ulasimini seyredin… Sonra, Yahya Kemal’in siirinin icine girer gibi, camiye girin, kursunun mihrapla, mihrabin minberle, hem birbirinden bu kadar farkli ve bagimsiz, hem birbirine bu kadar yakin, boylesine derin ve huzurlu bir ic iceligin nasil saglandigini dusunun… Kubbelerdeki sadelikle duvarlardaki renk cumbusunun zit gibi duran karakterlerinde Sinan’in ruh halini cozmeye calisin: Imknsiza sik olan deh, her eserinde “imknsiz”i denemis ve gercek hayatta yapamadigini yapip “zitlarin estetik uyumu”nu yakalamistir! “Ve minel ask!” Unutmayin: Sanat, “sonsuz”un ve “ask”in adidir. (Tanitim Bulteninden)



